Sosyal Medya

Güncel

İslâm’dan Muhafazakârlığa, Burjuvaziye, Sekülrizme

16-11-2016 07:48



Toplumların tercihi daha çok öncülerine bağlıdır. Kim bir milletin önünde yer alıyorsa toplumlar onlara uyarlar. Öncüler aynı zamanda örnek kimselerdirler.
 
Müslüman bir milletiz. Müslümanların kendilerine özgü bir hayat anlayışları var. İlkeleri, kuralları, yaşama tarz ve üslupları bellidir. Her millet kendi medeniyetinin, inancının ve ruhunun içinde yer alır, şekillenir.
 
Osmanlı Devleti’nin dağılmasından sonra hayatımıza giren kimi kavramlar ile yön alınmaya baÅŸlandı. Kavramlar tanımlayıcıdır bir bakıma.
Müslümanlara ait olmayan kavramlar, hayatlarında yer alınca insanlar da kendilerini onlara uyarlamaya başladılar. Gerek siyasal ve gerekse kültürel olsun durum ve sonuç fark etmiyor.
 
Cumhuriyet ideolojisi bütünüyle batı ruhu eksenlidir. Öncüleri, bu milleti kendi değerlerinden uzak tuttular. On yıllarca büyük bir çaba ile bu milleti özdeğerlerinden uzaklaştırdılar. Kavramlar ekseninde bakılınca bu çok açık ve rahat görülebiliyor. Geçen yüzyıldan beri bu millet büyük bir travma geçirdi ve bir türlü toparlanılamıyor. Hatta giderek daha da derinleşen sorunlar yaşanıyor. Bugün altından kalkılamayacak bir süreçteyiz. Bir milleti değerlerinden uzaklaştırmak, parçalara bölmek, birbirine hasım etmek ve çatıştırmak asıl yöntem.
 
Bu gelişmeler içinde Müslümanlar özdeğerlerine bağlı yeni bir hamle başlattılar. Büyük bir emek ve çaba sonucu yol alındı. Şairler, yazarlar, öykücüler, romancılar eli kalem tutanlar ve kimi siyasa insanları milletin öncüsü oldular. Kültürel faaliyetlerin birçok alanında belirdiler. Siyasa insanları bu özdüşünceden beslendiler fakat ve ne yazık ki on bağlı kalmadılar. Söz konusu hareketi sadece kendilerine malzeme devşirici olarak gördüler.
 
İslâmî düşüncenin yetmiş yıllık çabası epey mesafe kaydetti. Yabancı kavramlara karşı kendi kavramlarını oturttu. Bu kavramların etrafında şekillenen gençlik giderek bir yol da aldı.
 
Müslüman bilincinde ve izleğinde olanların en büyük tuzağı kendilerine aitmiş gibi sunulan kavramlar ile yanıltılmasıdır. Sağ, milliyetçi ve muhafazakâr kavramları ve hatta sosyal adalet eksenli sunuluna sosyalizm bunların başlıcaları.
 
Müslümanların Ä°slâm özlü duruÅŸları ister istemez bir belirleyicilik oluÅŸturdu. Ä°slâmcılık gibi. Bu da özü itibariyle. Ä°slâm’ı savunan, düşünen ve yaÅŸayanlar içindi. Elbette ki bunun bir sakıncası yoktu. Bundan bir bakıma uzak durulmak istenmesinin şöyle bir gerekçesi oluÅŸturuldu. Müslümanlar siyasa ile ilgilenmesinler, gündelik hayatlarını, geçimlerini yaÅŸasınlar. Ama toplum içinde belirleyici ve etkin olmasınlar. Ä°slâmcılık bu anlamda sanki akidevî olarak tehlikeliymiÅŸ gibi gösterildi. “Siyasal Ä°slâm” kavramıyla bir tehlike bandı oluÅŸturuldu.
 
Geçen yüzyıldan geldiğimiz bugüne Müslümanların öz düşünceleri ekseninden uzaklaştırılmasının bir sonucu ciddî bir değişime ve yabancılığa evrilmeye götürüldü.
 
Müslümanların, Müslüman Devleti, Müslüman Milleti, Müslüman Ãœmmeti gibi temel özden uzaklaÅŸtırılma gibi bir yola girildi. Müslümanlar saÄŸcılık tuzağından yeterince kurtulamadıkları gibi, son yirmi yıl içinde yabancı bir kavram olan “muhafazakârlık” ile yönleri deÄŸiÅŸtirildi. Muhafazakâr olan siyasal bir partinin gençleri hiç de kendilerinin tanımladığı gibi muhafazakâr deÄŸildirler. Tam tersi bir durum söz konusu. Muhafazakâr kavramı da bu anlamda oldukça muÄŸlak, bulanık, belirsiz. Gerek medyaları, gerek siyasal öncüleri farklı bir hayat anlayışındadırlar. Ä°deal Müslüman gençliÄŸin yerine farklı bir gençlik.
 
Önce İslâmcı, sonra muhafazakâr, sonra burjuva, şimdi de seküler. Bu konu üzerinde düşünenler kavramların getirdiği sonuçlara bakarlar, bakmalıdırlar. Söz konusu kitleyi bir İslâm milleti düşüncesine dönüştürmek oldukça güç. Çünkü böyle bir yaşama biçimini asla tercih etmezler, önce kendileri karşı çıkarlar. Günümüz Müslümanlarının en zor olan durumu budur. Ne yazık ki yaklaşık seksen yıllık bir emek, bir çaba siyasal çıkarlar ve dünyevilik uğruna boşa çıkarıldı. Elbette bu sorumluluğun hesabı ve sonucu oldukça ağır oldu.
 
Ali Haydar Haksal - MÄ°LLÄ° GAZETE
 

Etiketler :

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.